20 Feb

Serbest Gezen Bir Okul - İstanbul Bilim Anaokulu - Bugün İlk Cemre Düştü Havaya

İstanbul Bilim Anaokulu öğrencileri bizimle beraberdi bugün. Bulutlu ama ılık bir gün. Sabahın keskin soğuğundan da, kırağıdan da, güneşten de eser yok. Ama mis kokulu ılık bir hava var. Evet hava bulutlu ve gri, ama yağmur yağmıyor ve tüm günü dışarıda geçirebiliyoruz bu sayede. Şubat ve Mart ayları boyunca ateş elementi ile oynayacağız. Bu aylarda her şey bir yanı ile ateşle ilgili olacak. Mesela öğle yemeği menümüzde kerpiç fırında pişireceğimiz patates ve peynirli ekşi maya pide var. Çocuklar Permakamp’a vardıklarında hiç vakit kaybetmeden çalışmaya başlıyoruz; öğlen yiyecekleri pideleri yetiştirme telaşındayız. Üç çalışma grubuna ayrılıyoruz. Mutfak çalışması, balmumundan mum yapma çalışması ve bahçe çalışması. Mutfakta çalışanlar kendi içlerinde de ayrılıyorlar. Bir çocuk Tolga ile birlikte çorba pişiriyor, diğerleri Nesrin’le beraber pide hazırlığı yapıyorlar. Haşlanmış patatesleri ayıklıyorlar, biraz pırasa biraz pazı kesiyorlar ve peynir katıyorlar pidenin harcına. Onları hazır bekleyen ekşi maya hamur topaklarını oklava yardımı ile açıyorlar ve pidelerin harcını ekleyip kapatıyorlar.

Bu esnada biz dışarıda çalışacak iki ekip kerpiç fırının yanında toplanıyoruz. Kerpiç fırın nasıl yapılır ve nedir? Bunun hakkında konuşuyoruz mümkün olduğunca. Çocuklardan kuru dal, kozalak, etrafta ne bulurlarsa toplamalarını rica ediyorum. Toplanan tüm malzemeleri ateşe atıp harlıyoruz fırını. Kocaman ve kuvvetli bir ateş oluşuyor karşımızda. Ellerimizde yüzümüzde ateşin sıcak kırmızı ışığı oynaşıyor, pek yaklaşamıyoruz kendisine. Fırını şimdi mum ekibine devrediyoruz. Seteney’le beraber balmumunu kesip kesip bu ateşte eritecekler ve mum yapacaklar. Benimle çalışan ekip önce solucan kompostu küvetinin başına toplanıyor. Evden getirdiğim bir paket mutfak atığı var komposta atılacak. Çocuklarla önce bu paketin içinde neler var ona bakıyoruz. Sadece pişmemiş çiğ sebze parçaları, bir demet kurumuş çiğdem, kabak çekirdeği kabukları, kahve telvesi, çay posası, yumurta kabukları ve kese kâğıdı parçaları var. Solucanlar neler yer, neler yemez bunu konuşuyoruz. Ve elbette solucanların, böceklerin ve göremediğimiz mikro organizmaların nasıl tüm bu malzemeyi dönüştürüp toprak yaptığı hakkında da konuşuyoruz. Solucan kompostu küvetimizin yanına gidip küveti eşeleyip solucanları buluyoruz ve biraz inceliyoruz. Ardından biraz önce incelediğimiz atıklarla solucanları besliyoruz ve mutfağa gidip – tak tak, mutfak lütfen bize kompost kovasını ver! – diyoruz. Mutfaktaki kompost kovasını alıp sebze yataklarının başına gidiyoruz. Önce kovanın içinde neler var ona bakıyoruz, sonra sebze yatağı nedir ki diye biraz sohbet ediyoruz. Elimizdeki kompost kovasındaki çiğ sebze atıklarını sebze yatağına döküp bu atıkları toprakla karıştırıyoruz. Sonra ben bir soğan alıp soğanın kökünü ve filizleneceği yeri gösteriyorum ve her bir çocuğun yanındaki arkadaşına bu bilgiyi aktarmasını rica ediyorum. Sebze yataklarında bu soğanlar için minik yuvalar açıyorum ve çocuklardan soğanları bu yuvalara yerleştirmelerini rica ediyorum. Baharda bu yataklardan bol bol taze soğan yiyeceğiz birlikte. Hava pek tatlı bir ılıklıkta, çocukların aklı da çapa ve kürekle çalışmakta. Bunun üzerine Hügel kültür (http://peyzax.com/hugel-kultur-sadiye-kumru/) alanına gidiyoruz. Daha önce derin bir çukur açıp içini odun, dal, saman gibi doğal malzemelerle doldurduktan sonra üzerini kapamaya başladığımız alandayız yani. Çocuklarla bir tepecik yapmak üzere çalışıyoruz. Daha başka okullarla da çalıştık bu alanda ve daha pek çok gün çalışacağa benziyoruz; henüz bir tepe oluşturamadık.  

Mutfak atölyesi ve mum yapım atölyesi tamamlanınca, bütün çocuklar öğle yemeğine kadar serbest oyun zamanı yapıyorlar. Pideler pişince kubbe yapıda toplanıp çorba ve pidelerinden ve yanlarında getirdikleri sandviçlerden yiyorlar. Yemek sonrasında yenmeyen yemekler hayvan dostlarımızın kovasına gidiyor. Permakamp’ta mümkün olduğunca tüm atıklar bir şeye dönüşüyor, sadece plastik atıklar ve beyaz peçeteler ne yazık ki kötü çöp olarak kalıyorlar. Bu yüzden biz yerleşkede bu tür dönüştüremediğimiz malzemelerin kullanımının mümkün olduğunca sınırlı olmasına dikkat ediyoruz. Dönüştürebildiğimiz atıklar çevremizde hayat buluyor. Kimi zaman köpeklerin karnı doyuyor, kimi zaman solucanların… Yemeğin ardından sıra orman yürüyüşüne geliyor. Seteney ve öğretmenleri eşliğinde orman yürüyüşüne çıkıyor çocuklar. Tatlı bir yağmur serpiştiriyor şimdi. Hava yağmurla birlikte daha da bir yumuşuyor sanki. Sakin ve keyifli bir orman yürüyüşü başlıyor. Ormanda sadece bu mevsimde açan endemik çiçeklere bakıyorlar birlikte. Yabani çuhalar, kardelenler ve bir sürü saklı çiçek ve mantar. Doğa yavaş yavaş uyanıyor. Cemreler peşi sıra düşecekler ve çevremize her seferinde birazcık daha canlılık katacaklar. İşlerimiz her geçen gün çoğalacak. Ekecek tohumlarımız ve bir dolu ekme biçme çalışmamız olacak. Ama bugünlük ne yazık ki bu kadar. Orman dönüşünde çocuklar üstlerini değiştiriyorlar ve servislerine binip okula dönüş yoluna düşüyorlar.

Güneş Savaş

Read 8642 times Last modified on Dienstag, 25 Februar 2020 22:38

Haber Postası

captcha 

Hakkımızda

S.S.Permakamp
Riva Tüketim Kooperatifi

V.D. - Zincirlikuyu 7280400079
Adres - Gülbahar Mh. Avni Dilligil Sk. Akün Apt. No:20/4
İletişim : info@permakamp.com