Havalar iyi gittiğinden bezelye ekmeye devam ediyoruz. Bakalım ne sonuç verecek? Çocukların bir kısmı bezelye yatağını hazırladı, bir kısmı da yatağı iyice temizleyip ardından bezelye tohumlarını toprakla buluşturdu. Bir kısım çocuk, bugün göletimizi derinleştirmeye devam etti. Bu sene gölet derin olmasa da çok sağlıklı ve canlı. Sebze yataklarından birine de pazılarımızı attık. Bu sezon bol bol pazı ve ıspanak ektik; bakalım bol bol yiyebilecek miyiz? 
☺ Çocuklar tohumla, toprakla, çamurla, göletle haşır neşir yoğun bir gün geçirdiler.
Orman barınağımız iyice gelişti. Oturma yerlerinden tutun da çatısına kadar detaylı bir çalışmayla ilerliyoruz. Fırtınaya, kara ve her türlü hava koşuluna karşı sağlamlaştırmaya çabalıyoruz. Ama mutlaka tüm kış boyunca tamir etmeye devam edecekmişiz gibi duruyor.
Bugün akışımız, programımız şöyleydi. Çocuklar araziye varınca, genelde bir grup orman yürüyüşüne çıkıyor. Bu defa 1A sınıfı Mehmet'le orman yoluna düştü hemen. Geride kalan 3D sınıfı ise yaklaşık 20 dakika boyunca serbest oyun oynadı. Ardından doma, açık sınıf çalışması yapmaya girdiler. Permakamp kütüphanesini karıştırıp tohum, hayvan, ağaç, böcek, yaprak vs ile ilgili kitapları kucaklarına alıp incelediler, karıştırdılar, okudular. Diledikleri şeylerin resimlerini yaptılar. Ardından mutfak ekibi ve bahçede çalışma ekibi olarak ikiye ayrıldılar. 3D sınıfı, açık sınıf çalışmasından sonra tarlaya buğdayı atan ekipten olduğu için, buğdayları ziyarete gitti. Buğday tarlası ziyaretlerimiz bu aralar biraz sorunlu. Yan arazinin asabi köpeği Kontes, sürekli bizim araziye geçip çocukları bir hayli korkutuyor. Buğday alanına benim arkamdan geliyor çocuklar. Onlara Kontes’ten bahsettiğimde, önce pek kulak asmıyorlar ☺ Ancak Kontes ansızın çıkıveriyor karşımıza sinirli bir havlamayla. Arkamda bile olsalar, çocuklar çok korkuyorlar doğal olarak ve dalıyorlar bu defa bezelye ve bakla tarlasına ☺ Herşeye rağmen bu tür karşılaşmalar, çocukların açık alanda birbirimizi dinlemek, güvenmek konusunda deneyim kazanmalarını sağlıyor. Bahsettiğim risklerin gerçekliği ile tanışıyorlar. Kontes'i olaysızca araziden çıkardıktan sonra ekiplere ayrıldık. Bu heyecanlı deneyimin peşi sıra mutfak ekibi turşu kurma işine daldı, hemen ardından da öğle yemeği hazırlığına yardım etti. Bahçe ekibi ise yukarıda bahsettiğim bahçe ve gölet işleriyle uğraştı.
Saat 12'de tüm ekipler yemek için bir araya geliyorlar. Ormandan dönenler de ☺ Menüde sebze çorbası var bugün. Mutfak ekibinden Tolga şahane çorbalar yapıyor bize ☺ Çocuklar da yanlarında sandviçlerini getirmiş oluyorlar. Yemeğin ardından tüm çocuklar çorba kaselerini yıkıyor. Ve yine serbest oyun zamanı, bu defa tüm sınıflar hep beraber.
Saat 13'te ikinci orman yürüyüşü başladı. Daha önce arazide kalan 3D sınıfı, yürüyüşe çıktı bu kez. Arazide kalanlar ise serbest oyun zamanını biraz daha uzattı, ve ardından açık sınıf çalışması için doma kitap okumaya geçti. Açık sınıf çalışması daha sonra yine turşu kurmaya ve bahçe işlerinde çalışmaya bağlandı. Ve ardından hepimizi bir araya getiren patlamış mısır yeme keyfi! Patlamış mısır masaya değmeden bitiyor diyebilirim.
Yoğun bir akışımız var. Evet, çocukları her istediklerinde arazide serbest oyuna bırakmıyoruz. Evet, işlerimizi tamamlıyoruz, aletlerimizi toparlıyoruz, bulaşıklarımızı yıkıyoruz. Sorumluluklarımızı tamamladıktan sonra, bol bol oyun da oynuyoruz ☺ Bu oyun zamanı çocuklara hiç mi hiç yetmiyor, o ayrı ☺
