Keyifleri yerinde. Yarım saat açık sınıf çalışması yaptıktan sonra üç farklı çalışma grubuna ayrılıyorlar. Seteney ile birlikte pufuduk ekşi maya ekmek yapanlar, Mehmet’le birlikte kümes yapanlar ve benimle beraber tohum ekenler. Bahar pek çok işle birlikte geliyor. Kışın uyuyan toprak uyanıyor; serada, bahçede yapacak çok iş var. Tamirat ve bakım zamanı, ve yeni ihtiyaçları tespit edip yeni yapılar yapma dönemi. Tüm işlerde çocuklarla beraber çalışıyoruz. Biz seranın önünde atık plastik kaplara torf toprağı dolduruyoruz. Sonra pembe domates, karpuz ve biber tohumları atıyoruz bu kaplara. Üzerlerine ne tohumları olduklarını yazıp özenle seraya taşıyoruz ve ardından can suyu veriyoruz ekilmiş tohumlara. Bu çok özen isteyen ve dikkat gerektiren bir iş. Tohumları özenle ve dikkatle kullanıyoruz. Atalık tohum elimizdekiler, her biri çok kıymetli. Ardından sebze yataklarına geçiyoruz. Maydanoz yatağı kışın ardından biraz bakım istiyor. Yabani otları temizliyoruz. Maydanoz ve yabani otları birbirinden ayıt etmeyi öğreniyoruz. Temizlediğimiz alanlara yeni maydanoz tohumları atıp üstlerini hafif bir toprakla örtüyoruz. Artık öğle yemeği zamanı. Şaka gibi ama yaklaşık 40 dakikadır tohumlarla uğraşıyoruz. Hatta mutfak ekibinden aramıza katılanlar bile oluyor. Ekmeklerini yapan çocuklar Seteney’le birlikte bahçede çapa yapıyorlar.
Yemek için çamlık alanda toplanıyoruz. Çorbalar içiliyor, sandviçler yeniyor. Çorba kaselerimizi ve kaşıklarımızı yıkayıp artan yemekleri hayvan dostlarımız kovasında topluyoruz. İşe yaramaz çöpleri ambalaj kovasına atıyoruz. Ve sonrasında yine yarım saatlik bir serbest oyun zamanı. Tüm çocuklar sabah kurdukları oyunlara kaldıkları yerden devam ediyorlar. Oyunlar bitmez, serbest zamana doyulmaz ama ormana gitmek istiyor çocuklar. Gelip gidip soruyorlar – ne zaman gidiyoruz ormana?- Evet artık orman yürüyüşü zamanı. Ormanda toprak kuru ve sert. Uzun uzun tırmanıyoruz ormanda. Tepede açıklık dinlenme alanında toplanıyoruz. Geçen ay geldiklerinde Mehmet’le birlikte bir oyun kurmuşlar bu alanda. Her çocuğun bir ağacı var. Herkes koşup kendi ağacının yanına gidiyor ve kendi işine dalıyor. Her biri yoğun bir dikkatle yaptığı işe yoğunlaşıyor. Ben bir süre sonra yürüyüşe devam etmeyi öneriyorum ama kimse oralı olmuyor, yaptıkları işlere dalıp gitmişler. Bu alanda yaklaşık yarım saat takılıyoruz. Sonra geri dönüş yolu. Koşarak, zıplayarak ve yolun sonundaki kayaya tırmanarak orman yürüyüşümüzü tamamlıyoruz. Önce ormandan Permakamp’a dönüyoruz, ardından okula dönüş hazırlıkları başlıyor. Zaman gelip geçmiş yine. Gelecek ay görüşmek üzere vedalaşıyoruz.
Güneş Savaş
