Saat 10:00 okullarımızı bekliyoruz. Ve geldiler cıvıl cıvıl koşturarak. Çantalar ve montlar yerlerini bulduktan sonra kısa bir serbest zaman ile yaklaşık yarım saat geç başlıyoruz bugunkü programımıza. Meşe Palamudu Mehmet ile ormana giderken Yeniokul’un Hazırlık B sınıfı ile elleri yıkayarak hep birlikte mutfağa giriyoruz. İşimiz ciddi, öğle yemegini hazırlamamamız gerekiyor ekipçe. Her ay menümüz değişmekte. Bugün kü menümüz sebzeli mercimek çorbası, peynirli pazılı börek ve ayran. İki kişi Tolga ile birlikte mercimek çorbasını hazırlamaya başlarken geriye kalan 8 kişi Nesrin ile birlikte mutfak atölyesinde peynirli pazılı börek hazırlamaya girişiyor. Tolga çocuklar ile patates soğan, kabak, havuç, ve elma soyarken börek ekibi de bugün pazı sebzesini tanıyor, tadına bakıyor, faydalarını öğreniyor ve bir güzel böreklerimizi sarıp veriyor fırına. Aramızdan bir çoğu pazıyı ilk defa tadacak. Pazılı böreğe karşı ön yargılı olanlarımız bile tadına bakacağına söz veriyor:) Çorba ekibi de sebzelerini ekleyerek çorbayı koyuyor ocağa.
Gıdamız üzerine özellikle de çocuklar ile konuşmayı çok değerli buluyoruz. Ne yersek oyuzdur çünkü. Bu aynı zamanda hayatımızı da etkileyen ve şekillendiren bir konu. Permakamp’ta paketli gıdalar üzerine bol bol sohbet ediyoruz buluşmalarımızda. Bu konuda ne kadar kişiye dokunup dönüştürebilirsek o kadar iyi:)
Yemekler pişerken çocuklar öğretmenleri ile birlikte açık sınıf çalışmasına giriyorlar ve birlikte bir kitap okuyorlar.
Öğle yemeği vakti mutfak ekibi masalara örtüleri serereken, orman ekibi de araziye geri dönüyor. Yıkansın eller ve hep birlikte yemek zamanı.
Çorbalar içiliyor börekler yeniliyor. Pazılı börek pek bir seviliyor çocuklar tarafından. Yemem diyenler bir daha alıyor:) Eeeee o kadar emekleri var daha bir iştahla yiyiyorlar. Yemekler bitip bulaşıklar yıkandıktan sonra serbest oyun zamanı başlıyor.
Öğleden sonra okullar araziden erken ayrılacakları için programı daha hızlı işletmemiz gerekiyor. Ben Yeniokul hazırlık B ile ormana giderken Meşepalamudu anaokulu arazide kalıyor. Eller yıkanarak mutfak atölyesine Nesrin ile turşu kurmaya giriyor. Lahana havuç turşusu yapıyorlar çocuklar bir ay sonra hep birlikte yemek üzere. Ayrıca yarının yoğurdunu mayalıyorlar. Atölye sonunda tabii ki mutfak günlüklerileri dolduruluyor.
Parçalara bölündüğümüz ve koşturmaca ile geçirdiğimiz günlük hayattımızda, bir işin nasıl yapıldığının, baştan sona her aşamasını gözlemleyerek, deneyimleyerek, bütününe hakim olmak, çok değerli bir yerde duruyor. Biz de bu sene mutfak atölyemizde ürettiğimiz yiyeceklerin her aşamasını gözlemleyebileceğimiz bir sistem kurduk. Örneğin çocuklar yoğurdun nasıl yapıldığını baştan sona öğreniyor: süt kaynatılıyor, soğutuluyor, yeterli ılıklığa gelince (parmak testi) mayalanıyor, ardından sarılıp fermatasyona bırakılması için uygun yer bulunuyor, öyle her yerde yoğurt olmuyor ve ertesi gün açılıp dolaba kaldırılıyor. Ve yemek zamanı afiyet ile yeniyor.
Orman ekibi hızlıca giriyoruz ormana. Köpek doslarımız sabahtan yorulmuşlar ki bize eşlik etmediler yürüyüşümüzde. Ekip iyi yürüyor. Bol sohbetli bir yürüyüş yapıyoruz. Değişik değişik mantarlar görüyor üzerine konuşuyoruz. Yön bulma konusunda doğadaki yardımcılarımızdan biri olan yosunları inceliyoruz. Hayvan yuvası olabilecek kovukların içine bakıyoruz. Ormanın ortasındaki dinlenme yerimizde ise soluklanıyor ve “Meşe ile Sarmaşık”ın masalını dinliyoruz. Ve araziye dönüş vakti.
Döndüğümüzde diğer ekip toparlanmaya başlamış bile. Hızlıca toparlanıp bir ay sonra yağmurda, çamurda oynamak dileğiyle ayrılıyorlar araziden.
Seteney Koz
