25 Dic

Serbest Gezen Bir Okul- Yeniokul - Ormanda Yürümek

Ormanda bir ekip olmayı denemek...  Ormanla dost olmayı öğrenmek...  Doğa dediğimiz şeyi tanımadan sevmek mümkün mü? Veya dikenini, çamurunu, örümceğini, kışını sevmediğimiz bir ormanı gerçekten korumaya hevesli olur muyuz? Sanırım ormanı tanımaya cesaret edemediğimiz sürece ormanı ve doğayı önemsememiz mümkün değil. Serbest Gezen Çocuklar programının önemli niyetlerinden biri de bu. ‘Doğa’ ve koşullarını yakından tanımak ve deneyimlemek. Bu doğrultuda çocukları ve öğretmenleri cesaretlendirip onları desteklemek.

Bu yüzden kendimize kolaylaştırıcı diyoruz. Bu deneyimden her birimizin çıkaracağı şeyler elbette farklı. Bizi ziyarete gelen tüm okullar, her türlü doğa koşulunda ‘doğa’ ile bir ilişki kurabilmeye fırsat yaratmak için geliyorlar. Bunun için cesaretli ve dirençli olmak gerekiyor. Bir şeyi yakından tanımak ve sevmek için illa onun tüm koşullarının bize uygun olmasına gerek yok. Orman yeni bir ilişki modeli öneriyor bize ve çocuklara. Ekip olmayı öğrenmek ve bir şeyi belki de ilk defa karşılık beklemeden tüm zorlu koşullarına rağmen önemsemeyi öğrenmek. Bu yolda öğretmen bizim en kıymetli yoldaşımız. Öğretmen bu ilişkiye hevesli ise çocuklar daha cesaretli oluyor. Çocukları ormandan sakınacağımız hiç bir durum yok bizim kullandığımız güzergâhta; aksine bizim ormanı nasıl koruyacağımızı ve tanıyacağımızı deneyimlediğimiz bir yol bizimkisi. Bir biyolog katıldı aramıza. Zaman zaman bizimle beraber ormanda yürüyecek, arazide çalışmalar yapmamıza yardımcı olacak. En küçük yaşam biriminden bizlere uzanan hayat ağacından bahsedecek bize. Ve bu serüvenin en çok konuşulacağı zeminlerden biri doğal olarak orman. Serbest Gezen Çocuklar bütünlükçü bir program üzerine yapılandırıyor kendini. Orman, elementler, yaşam formları, yediğimiz içtiğimiz şeyler üzerine çalıştığımız mutfak atölyesi, açık sınıf çalışması ve oyun. Bu birimlerin her biri bir diğerini destekliyor ve sıkı sıkıya iç içe geçmiş durumdalar. Aradan birini çıkardığımız zaman oluşan boşluk büyük.

Bugün günümüz buz gibi bir soğukla başladı ve sıcacık bir güneşle devam etti. Bir dolu şey ile temas ettik. Solucan, solucan kompostu ve malç üzerine konuşup çalışıyoruz bir yandan. Bir diğer yandan hava elementine geçtik ve rüzgarla tanışıklığımızı geliştiriyoruz. Biyolog arkadaşımız böcekler ve böcekevi üzerine çalıştı bir miktar. Ve canlı formları üzerine küçük bir giriş yaptı. Bizim bu süreçte amacımız, saha çalışmasında tüm canlı hayatına bir bilim insanın yaklaşımı nedir, nasıl bakar, neleri araştırır, bunu modellemek. Çocuklara biyolojiyi öğretmek değil bizim işimiz, daha çok merak etme sorgulama ve araştırma sürecine çocukların tanıklık etmeleri ve diledikleri oranda bu sürece katılmaları.

Az önce güne buz gibi bir hava ile başladığımızdan bahsetmiştim. Su birikintileri ve küçük kaplardaki sular donmuştu. Buz parçaları çok keyifli bir oyuncak oldu. Suyun hallerini, dokunarak, su birikintilerindeki buzları kırarak, güneşle birlikte hızla erimelerine tanıklık ederek deneyimledi çocuklar.

Elbette mutfakta turşular kuruldu, domda açık sınıf çalışması yapıldı ve uzun uzun ormanda zaman geçirilip orman barınağına ekler yapıldı. Bu defa benimle yürüyen ekip ile farklı bir yöntem denedik. Ben ve diğer yetişkinler grubun en arkasından yürüdük. Çocuklar bir ekip olup kararlar aldılar. Orman barınağına çıkan yolu kendileri bulup zorluklarda arkadaşlarına yardım ettiler. Biz sadece onları takip edip çok zorlandıklarında el verdik. En güvendikleri kişi önden yürüdü, birbirlerinin önüne geçmeye çalışmak yerine, yolu bulmaya çalışırken ortaklaşa fikir yürüttüler, geride kalan arkadaşlarına yardım ettiler. Barınağa ne kadar müdahale edeceklerine sadece kendileri karar verdi. Tüm süreci kendi başlarına idare ettiler. Zor ama harika bir süreçti.

 

Read 9634 times Last modified on Giovedì, 15 Febbraio 2018 12:08

Haber Postası

captcha 

Hakkımızda

S.S.Permakamp
Riva Tüketim Kooperatifi

V.D. - Zincirlikuyu 7280400079
Adres - Gülbahar Mh. Avni Dilligil Sk. Akün Apt. No:20/4
İletişim : info@permakamp.com