Kimi zaman ebeveynlerle şöyle konuşmalar geçiyor aramızda. "Çocuklar için bu gün bir etkinlik varmı?".
Bende hemen bir dakika diyorum. Çay dolduruyorum ikimize de.
" Şimdi çevrene bir bakarmısın. Oturan ve bir şey yapmayan bir çocuk varmı. O sırada gördüğümüz şey şu. Her çocuk kendi aleminde bir takım işler peşinde. Kimisi böcekleri yakalamaya çalışıyor. Kimisi ağaç evin altında kimisi ağların üzerinde. Kimisi sonsuz sayıda ağaçların arasında tel üzerinde kayıyor. Sıkıldıklarını görürsek yeni bir şeyler yapmak için fırsat doğdu demektir. Kimi zaman bunu bir deneyle göstermek gerekiyor. Çocuklara sesleniyorum. Şunu yapalımmı diye. Hep bir ağızdan "Hayıııırrrr" diye bir ses geliyor. Anı yaşayamamak yetişkinlerde olan bir hastalık. Çocuklar öyle değildir. Biz karışmadığımız sürece onlarda müthiş bir uyum ve deneysel zaman geçirmek gibi bir kabiliyet vardır. Bu sürece odaklanmak ve bu sürece önem vermek gerekiyor.
Doğa içerisinde bu tür şeyleri yapmak konusunda eksik kalan çocuklar (ki genellikle bu çocuklar etkinlikten etkinliğe koşturulan çocuklar oluyor) bunun için fırsat bulduğunda tabii bir türlü tatmin olamıyor. Ebeveynide bu konudan rahatsız oluyor tabii. Fakat bu çocuğun bu süreçi sağlıkla geçirmesi de bizim sorumluluğumuzda.
Zamanla bu konularda artık ilgisi dağılan çocuklarla verimli etkinlikler yapmak mümkün olabiliyor.
Lütfen çocuklarınızla kar, yağmur çamur demeden doğa içerisinde gözlemler yapın. Dolaşın, olmadık yerlere girip sırılsıklam olun. Bu onun için bulunmaz nimet. Tabii sonrasında Kampcılık, gıda yetiştirmek, toprak , tohum daha rahat gelebiliyor uygulamalarımız arasına.
Alpay Oğuş