06 May

Mayıs 2017 Beste Peköz Bonnard ile Temel Dogal Boyama Atölyesi

 

İki senelik bir aradan sonra, İstanbul a geldiğimde mor salkım reçeli ve  el açması böreklerle karşılanınca, her şeyin yolunda gideceği kesinleşmişti.

İlk doğal boyama atölyesi 6 sı cumartesi günüydü. Gerekli malzemelerin çoğunu yanımda getirmiş ancak kumaşları, çamaşır sodası ve aspiri İstanbul dan alırım demiştim. Heyecandan gece uyuyamadım. Uzun süredir internet üzerinden tanıştığım arkadaşlarımı yüzyüze görecektim. Katılımcılar arasında doğal boyama dersleri vermeye başlamış iki genç hanım, peyzaj mimarı, hali hazırda doğal boyama yapanlar ve ağırlıklı keçe sanatçıları olacaktı. Sabah 5,45 te erkenden kalkıp son bir defa daha listemi kontrol ettim herşey yolundaydı. Ben gelmeden Serkan 25 lt lik tencereleri sağlamıştı bile.

6,30 da yola çıktık 7de kamptaydık. Ah ne kadar özlemişim. Bizi Permakampın sadık  köpekleri daha yolun başında karşıladı. Mayısta doğa şölen veriyor, her yer çiçeklerle kaplı hele Permakampın önü mor orkide tarlasıydı.  Permakampın İstanbul a bu kadar yakın olmasına rağmen biyolojik çeşitliliğinin zenginliği beni her seferinde hayrete düşürüyor. Hava limonata gibiydi, bunu sadece İstanbul havası için kullanırız ve bayıldığım bir tabirdir,  hafif sabah sisi ortamı daha da büyülü yapıyordu. Bu sene Permakamp bana sürpriz yapmış dome hazırlamıştı, yağmur bastırsa bile derslerimizi kapalı ortamda yapabilecektik, üstelik çember olabiliyoruz yapının dogal açısı çember çünkü, mis,  güzelliğe bak.  İyiki hazırlanmış, gerçekten yağmur bizim elimizi öğleden sonraya kadar bırakmadı. Önce çiseliyordu ve doma damlaların vurunca çıkardığı ritmik ses bize nefis bir müzik olarak eşlik ediyordu. Dom su akıtmaya başladığında damlalarla oynamaya, avucumuzda biriktirip bereketi içmeye başladık. Damlalar belli bir yerden aktığı için sandalyelerin yerini değiştirince kuru kalabildik. Bir ara sağanağa döndü ve sesi bastımak için bağırarak ders anlamaya başlayınca resti çektim, tamam berekette bizimde dersimiz var . Derdemez yağmur kesildi ve güneş bulutların arasından çıktı.

Katılımcılara enfes bir kahvaltı sofrası hazırlandı, sofrayı çiçeklerle süsledik. İlk gelenler keçe grubundandı , son derece neşeli ve yetenekli hanımefendilerdi.  Kahvaltı 9,30 da başladı. Önceki yıllarda ve Fransa daki atölyelerimde yiyeceklerimizi getirip ortak sofra kurup,  paylasıyoruz.  Yiyeceğini paylaşmanın cömertliği, kutsallığı  ve ritüel yönü çok güçlü ve ben bunu çok önemsiyorum. Ancak Permakamp gerçek gıdayı üretmek ve ona ulaşmak için çaba harcayan insanlar tarafından kuruldu. Bunun keyfini, değerini kahvaltıda nefis peynirler, yumurtalar, çıtır çıtır tazelikte ilaçsız yeşillikleri yerken, zeytinyağına ekşi mayalı ekmeğimi banarken bir kere daha anlıyorum.

10 civarı derse başladık. Konu doğal boyama olunca anlatıkça anlatıyorum. Çok derin bir konu her kıtanın doğal boyama bitkileri ve teknikleri farklı. Hem teorik bilgi verip tekniklerden bahsediyorum, hem de nedenini, niçinini anlatıp zihinde oturmasını sağlamaya çalışıyorum.  Bitkileri tanımak ve onları hissetmek önemli evet aşa heine mümkün değil.  Önce verdiğim reçeteler ve teknik bilgiler rehberiniz olacak ancak sonradan bunlara gerek kalmadan bir bitkiyi gördüğünüzde onun ne renk vereceğini sezebileceksiniz. Bu sezgi gelişene kadar denemeler yapacaksınız. Bu denemeler esnasında hayal kırıklığına uğramamanız için bu kursları oluşturdum. Öyleki skype üzerinden online yaptığım kurslarda bile çok başarılı sonuçlar alıyor öğrencilerim.

Bu kadim bilgi malesef bize atalarımızdan nakledilemedi. O yüzden bunu tekrar öğrenmek ve geliştirmek kişisel çabalarla mümkün olabiliyor. Ben hocaların hocası isimlerden dersler aldım ve beş senemi adadım. Şimdi öğrendiklerimi ve geliştirdiklerimi öğrencilerime ve Türkiye4deki hocalara naklediyorum. Katılımcılar şevkle ve aşkla dinlediler ve onlarda hazır olduklarında paylaşmaya devam edecekler. Böylece sürdürülebilir, çevreyi ve kendimizi zehirlemeden, petrol türevi sentetik kullanmadan, çevremizi gözeterek renk elde etmek mümkün olacak ve bizler bunun renberliğini yapacağız.

Öğle yemeği yine direk üretim çiftliklerinden gelen nefis pirinçler, tahıllar, ev yoğurdu ve meyvelerle tamamlandı. Akabinde yine derse ve uygulamaya başladık. Gelen talepler doğrultusunda üç renk belirledik ve boya kazanlarımızı kurduk. Kazanlar kaynarken bitki gezisi yaptık. Çevremizdeki bu coğrafyanın zengin boya bitkilerini ve boyar maddelerini konuştuk. Hangi mevsimde bitkinin hangi kısmı hasat edilir onu öğrendik.

Dönüşte yün, ipek ve pamuklu kumaşlarımız boyanmış bizi bekliyordu. Kazandan çıkış anı her zaman nefesin tutulduğu an’ dır. Sonuçları görünce gözler parlar, yüzleri geniş bir gülümseme kaplar. Yorgunluklar, ayakta geçen onca saat unutulur. Hepsi bir ipe dizilir ve karşısına geçip uzun uzun keyifle bakılır. Artık keyif ve neşe zamanıdır. Sabah doğal boyama için bir araya gelmiş birbirini tanımayan, mesafeli insanlar akşamüstü bir sırrı, ortak sofrayı ve bilgileri paylaşmanın yakınlaştırmasıyla kardeş olarak, boyunlarında boyadıkları şalla yeni bir dünyaya doğru mutlulukla Permakamp’tan ayrılır.

 Beste Peköz Bonnard

06.05.2017

 

 

Okunma 50208 defa Son Düzenlenme Salı, 27 Haziran 2017 18:26

Haber Postası

captcha 

Hakkımızda

S.S.Permakamp
Riva Tüketim Kooperatifi

V.D. - Zincirlikuyu 7280400079
Adres - Gülbahar Mh. Avni Dilligil Sk. Akün Apt. No:20/4
İletişim : info@permakamp.com