01 Kas

Serbest Gezen Bir Okul - İstanbul Bilim Koleji - Uzun Bir Orman Yürüyüşü

İstanbul Bilim Koleji bizimleydi bugün. İstanbul Bilim Koleji bu yıl Serbest Gezen Çocuklar Programı’na yeni dahil olan okullardan. Bugün birlikte çok güzel bir gün geçirdik; sanki uzun zamandır birlikte çalışıyormuşuz gibiydi. Öğretmenler öğrencilerinin araziye, köpeklere, orman yürüyüşüne adaptasyonlarını sağlamak için ellerinden gelen desteği verdiler. Günlük akışımızı mümkün olduğunca yumuşak başlattık. Seteney bir grup öğrenci ile birlikte orman yürüyüşüne çıktı. Biz diğerleriyle Permakamp arazisinde kaldık. Güne serbest oyun zamanı ile başladık. 15 dakikalık serbest oyun zamanının ardından, öğrenciler Dom’a açık sınıf çalışması yapmaya girdi öğretmenleriyle birlikte.

Açık sınıf çalışmasında öğretmenin enerjisi ve yönlendirmesi çok önemli. Bugün açık sınıf çalışmasının ilk ekibindekiler çok güzel kitap okudular ve keyifle resim yaptılar. Açık sınıf çalışmasından sonra Nesrin’le turşu kurmak ve benimle bahçede çalışmak üzere iki gruba ayrıldılar. Nesrin’le birlikte yapacakları her mutfak atölyesinde mevsimine uygun beslenme, sağlıklı gıda üzerine konuşacaklar ve birlikte üretim yapacaklar. Elbette bu mevsimde hep turşu kurarak başlıyoruz biz bu atölyelere. Bahçede benimle çalışanlar ise enginar kökleri için sebze yatağı hazırladılar. Uzun bir iş bu.

Çapa kullanmaya giriş dersi gibi J. Evet biz Permakamp’ta gerçek aletler kullanıyoruz ama öncelikle bu el aletlerini kendimize ve çevremize zarar vermeden nasıl kullanacağımızı öğreniyoruz birlikte. Hiç acele etmeden, yavaş yavaş. Evet sebze yatağını hazırlamalıyız mutlaka ama aslında bu daha toprakla ve çapayla tanışma günü, acele etmemize gerek yok. Toprağı kazarken karşımıza pek çok böcek, taş, bitki kökü, bakacak bir dolu şey çıkıyor. Çapa sallamaktan yorulduğumuzda durup, bulduğumuz hazineleri inceliyoruz. Enginar yatağı hazırlamak için yaban otlarını iyice temizlemek ve toprağı derinlemesine çapalamak gerekiyor. Bu iş bitince, toprağa enginar köklerinin girebilmesi için, toprağı balçık haline getirecek kadar sulamamız gerekiyor. Bunların hepsini adım adım yapıyoruz birlikte. Ama yatak yeterince derin değil henüz, enginar köklerini toprakla buluşturamıyoruz ama bizden sonra gelecek ekibin işini bir hayli kolaylaştırıyoruz. Biz genelde bu nöbetleşe çalışma yöntemi ile yol alıyoruz. Bir grup çocuğun kendi hızında yaptıkları çalışmaları, onların ardından başka çocuklar devam ettiriyor.

Dolayısıyla yarım kalan işler yok, hep bir süreç var. Bir sonraki ziyaretlerinde enginarları dikilmiş bulacaklar ve onlar da diğerlerinden kalan işleri devam ettirecekler. Hep birbirlerini tamamlayarak ve bir sonraki ziyaretlerinde hangi işlerin tamamlanmış olacağını merak ederek gelecekler. Zamanla ortaklaşa tamamladıkları işlerin neticelerini görebilecekler. Saat 12 suları orman ekibi kampa geri dönüyor. Artık yemek molası zamanı. Çapalarımızı yerlerine götürüp, ellerimizi yıkayıp, hep birlikte yemeğe oturuyoruz. 12-13 zaman aralığında çocuklar yemeklerini yiyorlar, içtikleri çorbaların kaselerini ve kaşıklarını yıkıyorlar ve serbest oyun oynuyorlar. Saat 13:10 gibi artık diğer ekibin orman yoluna düşme zamanı geliyor. Sabah orman yürüyüşünü yapan ekip bizden sonra 15 dakika daha serbest oyuna devam edecek. Sonra açık sınıf, sonra da bahçe ve turşu kurma ekipleri. Bahçe ekibi ıspanak tohumları ekecek bu defa J. Biz ise uzun bir orman yürüyüşüne dalıyoruz. Yavaş yavaş tırmanıyoruz birlikte. Yolumuza çıkan dikenleri kese kese ilerliyoruz ormanın derinliklerine doğru.

Birlikte keşfediyoruz ormanı, mantarları, yosunları, ağaç köklerini, kaygan zemini, dik yamaçları, her yerimize batan dikenleri, ve yürüyüşün öyle hiç de kolay bir şey olmadığını. Ama yılmadan devam ediyoruz birlikte. Yoruldukça, tıkandıkça birbirimize destek vererek. Uzun yolumuzun geri dönüşünde bizim ağaç okul dediğimiz yere geliyoruz. Ağaç okul fırtınada devrilmiş 200 yaşlarında bir gürgen ağacı. Kökünden en üst dallarına önümüzde uzanmış yatıyor. Üzeri mantar dolu. Biz ata biner gibi oturuyoruz ağacın üzerine, tabii dileyenlerle; istemeyenlerse öğretmenleriyle birlikte ağacın yanından yürüyerek geçiyorlar. Ağacın üzerinde olan bizlerin işi hiç de kolay değil öyle. Bir maceraya dalıyoruz birlikte. Yavaş yavaş ve her hareketimize dikkat ederek. Korkuyoruz kimi zaman, kimi zaman heyecandan gülüyoruz.

Ama her birimiz dikkatlice hareket ederek bu zor yolculuğu tamamlıyoruz. Korktuğumuz bir şeyin  üstesinden gelerek onu alt etmenin tadı doyulmaz. Kendimize güvenimiz artarken kendimizle ilgili bir şeyi daha keşfediyoruz. Korktuğum, çekindiğim şeyleri destek alarak ve mücadele ederek aşabilirim. Vazgeçmeden, kaçmadan... Bu çok kıymetli bir deneyim. Çocukların gözlerindeki endişenin, yolculuk tamamlandığında kendinden gurur duyan bir ifadeye dönüşmesi sürecini izlemek ve desteklemek paha biçilmez... Orman yürüyüşümüzü neşeyle tamamlıyoruz. Permakamp’ta kıyafetlerini değiştirip okula dönmek üzere yola çıkıyor çocuklar. Ama yola çıkmadan bir kontrol ediyorlar: Enginar yatağına döktükleri suyu toprak acaba emmiş mi? Toprak gerektiği gibi balçığa dönüşmüş mü? İşler yolunda mı? İşte böyle devam edeceğiz bundan sonra da; yaptığımız işleri takip ederek ve ormanda her geçen gün kendimizle ilgili yeni şeyler keşfederek.

 Güneş Savaş

Okunma 6883 defa Son Düzenlenme Perşembe, 22 Kasım 2018 12:38

Haber Postası

captcha 

Hakkımızda

S.S.Permakamp
Riva Tüketim Kooperatifi

V.D. - Zincirlikuyu 7280400079
Adres - Gülbahar Mh. Avni Dilligil Sk. Akün Apt. No:20/4
İletişim : info@permakamp.com