Üye Günceleri

Sitemize Üye iseniz sizde hemen bir blog oluşturun..

Hayalimiz Gerçek Oldu, Permakamp'ta 2. Ferment Fest

Fermantasyonun hayatımızı ne kadar olumlu etkilediğini görünce ve bu bilgilere ulaşmak isteyen ne kadar çok aile olduğu görünce bir gün hayal ettik geçen sene. Dedik ki Permakamp’ta masalar olsa, dileyen gelse bilgisini koysa, bu masalarda fermantasyonun her türü konuşulsa, çocuklu ailelerde çocuğum sıkılır mı diye düşünmese, onların da doğada olacakları keyifli bir gün planlasak, hatta gelen insanlar sadece öğrenmese isterse evlerinde fermantasyon başlatabilecekleri mayaları da temin edebilse....

Devam okuma
615 Hits
0 Yorum

Orada bir kamp var, hayal eden ve hayallerini birlikte gerçeğe dönüştüren insanların kurduğu

Hayalleriniz var mı?

Siz hiç suyun üstünde bir peke yapmayı, dome yapmayı, ağaçların üzerinde yürümeyi, kendi fırınınızı yapmayı, kendi karavanınızı yapmayı, sal yapıp çoluk çocuk karşı kıyıya geçmeyi hayal ettiniz mi?

Devam okuma
1489 Hits
0 Yorum

Çoluklu Çocuklu Bir Festival Ferment Fest

Permakamp hayallerimizin çok ötesinde bizim çocuklarımızla birlikte dönüştüğümüz, sağlıkla beslenmemize katkıda bulunan ve her zaman iyi ki içinde yer aldığımızı düşündüğümüz bir yer. Bu sene çıtayı bir üst seviyeye çıkardık. Fermente ürünlerle ilgili bilgilerimizi paylaşacağımız, benzer arayışta olan insanlarla birarada olacağımız ve insanların bilgilerini, deneyimlerini paylaşabilecekleri bu arada çocuklarının da kendilerini keşfedebilecekleri bir festival hayal ettik.

Devam okuma
1172 Hits
0 Yorum

Engin vakitler...

Şu anda içimde ne canlı? Hangi hislerle yazıyorum? Geçtiğimiz cumartesi tüm günü, kurucu aile olduğumuz Permakamp' ta geçirdim.Bir anaokulunun velileri ve çocuklar yaklaşık 50 kişiydik.Bu tatlı kalabalık için kahvaltı hazırlığı yapmak adına erkenden vardık Beykoz'daki Permakamp'a. Şehirdeki ana arterlerden uzaklaşıp ,ağaçların arasında kıvrımlı yollara vardıkça,vatanıma kavuşmuş gibi hissediyorum ...

Devam okuma
1285 Hits
0 Yorum

Neden Fermentasyon?

İnsanoğlu evrimi sırasında pek çok bakteri, küf ve maya canlısına maruz kalmış ve kalmaya da devam etmekte. Genlerimizin bazı kısımları bile bu tek hücreli canlılardan geliyor. Derimiz, gözlerimiz, burnumuz, ağzımız, bağırsaklarımız kısacası tüm vücudumuz bir bakteri yuvası. Bu bakteriler iyi huylu, simbiyotik biçimde bizimle beraber yaşayan canlılar. İnsanın sindirim sistemi tamamıyla bakteriler ...

Devam okuma
2384 Hits
0 Yorum

Permakamp'ta sıradışı bir haftasonu, her yaşa hitap eden etkinlikler aynı haftasonu aynı yerde olabilirmiş...

Permakamp her gün bizi şaşırtmaya devam ediyor. Heyecanlıydık, ilk kez iki gün boyunca eş zamanlı organizasyonlara ev sahibi olacaktık.
Kampa gidelim mi baba, şiddetsiz iletişim, permakamp günü ve toprağa düşen öyküler etkinliğine gelenler çabucak kaynaştı. Çocuklar iki gün boyunca doğa yürüyüşünden, solucan kompostu ile tanışmaya, tavuk yemlemekten, spora bir çok aktivitede yer aldılar.

Devam okuma
1566 Hits
0 Yorum

Permakamp Bahara Merhaba Pikniği

Herkese açık olarak düzenlediğimiz bu yıl ki Permakamp bahara merhaba pikniğinde misafirlerimizin katkıları ile oldukça keyifli bir gün geçirdik. Kampımıza ilk kez gelen misafirler, oluşturduğumuz huzur dolu ortama ve çok sayıda çocuğun doğada sakince oynuyor olmasının gerçekliğine inanmakta güçlük çektiler.

Devam okuma
1106 Hits
0 Yorum

Bizim poi’lerimiz de böyle dönebilecek mi?

Bugün Poi’mizi yapmak ve buğdayımızı ekmek için buluştuk.
Sabah hava montları giydirecek, sobaları yaktıracak kadar soğuk. Neyse ki artık iki çatımız var ısınmak için. Biri pergola, biri de hazırlıkları devam eden Dom’mumuz. İkisinde de yaktık kuzinemizi. Sıcacık çayımız mis gibi kahvaltımız eşliğinde katılımcılarımızla birlikte tam vaktinde kurduk kahvaltı sofralarımızı. Kahvaltı sonrası muhtarımız katılımcılarımıza oryantasyon yaparken biz de koyulduk işlerimize.

Devam okuma
1730 Hits
0 Yorum

Bizim poi’lerimiz de böyle dönebilecek mi?

Bugün poi’mizi yapmak ve buğdayımızı ekmek için buluştuk. Sabah hava montları giydirecek, sobaları yaktıracak kadar soğuk. Neyse ki artık iki çatımız var ısınmak için. Biri pergola, biri de hazırlıkları devam eden Dom’mumuz. İkisinde de yaktık kuzinemizi. Sıcacık çayımız mis gibi kahvaltımız eşliğinde katılımcılarımızla birlikte tam vaktinde kurduk kahvaltı sofralarımızı. Kahvaltı sonrası muhtarımız katılımcılarımıza oryantasyon yaparken biz de koyulduk işlerimize. Çok işimiz var bugün. Dom zemin kaplamasına devam edilecek. Sebze yatakları yapılacak. Öğle yemeği hazırlanacak. Poi’mizi yapacağız. Yerel üreticilerimizden gelen gıdaları dağıtacağız. Buğdayımızı ekmek için toprak uygun değil erteledik ekim işini. Oryantasyon sonrası işlerde çalışmak üzere gruplar kuruldu, öğle yemeğine kadar hummalı bir çalışma. Gruplarda çalışmak şart değil tabii ki. Doğayı dinlemek, biraz dinlenmek, tatlı bir muhabbet de iyi geliyor. Çalışmak ise gönülden geliyorsa daha bir güzel mutluluk veriyor. Çocuklar zaten daha kahvaltıda tanışıp kaynaşıyorlar ve başlıyorlar oynamaya. Onlar da boş durmadılar bugün. Kestane topladılar, orman yürüyüşü yaptılar, poi çevirdiler, hazine avı yaptılar ve bol bol oynadılar. Öğlene doğru hava ısındı çıkardık montları. Çok çalıştık, çok acıktık. Yemek hazır! sesiyle kurduk kalabalık soframızı. Menüde kendi bahçemizden kabaklar ile yaptığımız çorbamız, güveçte sebze türlümüz, kuzinede pişirdiğimiz otlu böreğimiz, geçen seneden yaptığımız turşumuz. Sıcacık çayımız ve tatlı bir muhabbet. Kendi yetiştirdiğimiz ve yaptığımız ürünleri yemek de ayrı bir keyif veriyor, hele de beğenilince:) Ve çocukların ne zaman yapacağız diye sorup beklediği poi yapım atölyesine geçtik yemekten sonra. Gruplar da işlerinin başlarına. Nedir bu poi diye başladık söze. Poi Yeni Zelanda yerlileri olan Maori kabilelerine ait geleneksel bir dans enstrümanı ve Maori dilinde ipin ucuna bağlanmış top anlamına geliyor. Nasıl çevireceğiz bu topları diye bakan küçük gözlere minik bir gösteri yaptıktan sonra heyecanla başladı poi yapımı. Çok bir şeye gerek yok yapımında. İki kare kumaş, ayakkabı bağı, içini doldurmaya pirinç yada mercimek ve biraz süslemeye kurdele tül. Döktük malzemeleri ortaya. Kendi zevklerine göre tasarladılar ve anne ve babaların da yardımıyla yaptılar poi’lerini. Şimdi sıra geldi çevirmeyi öğrenmeye. Bir kaç giriş hareketi sonrası başladı sorular: O yaptığın hareketleri nasıl yapacağız? Bizim poi’lerimiz de böyle dönebilecek mi? Yaptığımız bir kaç poi ile de aynı hareketleri yapınca gözler parladı. Evet doğru yoldayız diyerek:) Başladılar poi’lerini çevirmeye. Gidene kadar hiç düşmedi ellerinden poi'leri, yeni yeni poi'ler yapma planları ve hevesleriyle…
Ve bir poi atölyesinden hepimize çıkan dersler: İyi poi çevirebilmek için düzenli çalışmak gerekiyor, sabırlı olmak gerekiyor ve en önemlisi severek yapmak gerekiyor:) Ve çay vakti çocukların neredeyse sabırsızlıkla bekledikleri zaman. Acaba yiyecek ne var kek mi kurabiye mi? Anında bitiyorlar tabaktakileri Büyükler içinse tatlı bir yorgunlukla sohbet zamanı… Ardından uğurladık katılımcılarımızı, başka bir Permakamp gününde görüşmek dileğiyle. Seteney Koz
30.10.2017

683 Hits
0 Yorum

Buğdaysuyu fermantasyonu da neymiş?

Permakamp’da öğrendik bazı gıdaların fermante olduğunu ve bu gıdaların bağırsak floramızda yaşayan probiyotikleri besleyip bağışıklık sistemimizi güçlendirdiğini. Turşusundan, kefirine, kombu çayından bozaya hepsini tüketir, tükettirir olduk zaman içinde. Buğday suyu fermantasyonu yeni bir deneyim oldu bizim için. Atölyeye gelenler için eğitim sabahtan başladı, tarihçeden başlayıp herkesin görev aldığı keyifli bir üretim oldu tüm gün süren. Daha önce yapılan biraların tadımına katılsam da, başka yerde görevli olduğumdan yaşanan enstanteleri tek tek yazamıyorum.

Devam okuma
1382 Hits
0 Yorum

Buğdaysuyu fermantasyonu da neymiş?

Permakamp’da öğrendik bazı gıdaların fermante olduğunu ve bu gıdaların bağırsak floramızda yaşayan probiyotikleri besleyip bağışıklık sistemimizi güçlendirdiğini. Turşusundan, kefirine, kombu çayından bozaya hepsini tüketir, tükettirir olduk zaman içinde. Buğday suyu fermantasyonu yeni bir deneyim oldu bizim için. Atölyeye gelenler için eğitim sabahtan başladı, tarihçeden başlayıp herkesin görev aldığı keyifli bir üretim oldu tüm gün süren. Daha önce yapılan biraların tadımına katılsam da, başka yerde görevli olduğumdan yaşanan enstanteleri tek tek yazamıyorum. Yeni atalık tohumlarımız geldi bir taraftan. Tarım okumuş biri olarak ilk kez gördüm tohumluk pırasayı. Bir kısım çocuk seranın düzenlenmesine yardım ettiler. Hava şansımıza iltimas geçti bizlere. Kamp alanına vardığımızda 10 C olan sıcaklık kısa bir sürede 20’li derecelere yükseldi. Bazı çocuklarımız futbol oynamayı, bazı çocuklarımız açık havada ders yapılması için oluşturulduğunu sandığım platformda öğretmencilik oynamayı seçtiler. Mutfakta çalışan arkadaşlar harikalar yarattılar, her ne kadar türlüyü pişirdikleri toprak güveç kap çatlasa da, duruma soğukkanlılıkla müdahale ederek, bizlere yediğim en güzel yemekleri servis ettiler. Yapı grubunun çok işi var bu aralar. Dome’un çatısı akmasın, gerektiğinde zemin kullanabilsin diye bütün gün çalıştılar. Heyecanla beklediğimiz, ekmek fırınına vakit ayıramadılar. Bir balıkçıl kuşu gördük, çocuklarla derede. Öğrendik ki o balıkçıl kuşu genelde oralarda gezinirmiş. Kim bilir belki siz geldiğinde de oralarda olabilir ve tanıştırırız sizi. Permakamp’ın değişik yerinde farklı farklı oyunlar oynarken görüldü çocuklarımız. Sonbaharda en favori oyunlardan biri çamurlardan geçmekti sanırım. Bir ara kestane avına çıktılar çocuklar, o kadar eğlendiler ki gelecek kampa kestane toplama etkinliği koymak şart oldu. Bir arkadaşımızın getirdiği ev yapımı boza tek kelimeyle muhteşemdi. Kendisinden gelecek Permakamp günlerinden birinde boza atölyesi yapma sözünü aldık. En güzeli benzer arayışta olan kişilerle fikir alışverişinde bulunmaktı, gri su alanımız ve kompost tuvaletimiz oldukça ilgi çekti. Kamp sonunda yapılan değerlendirmelerde, bir yetişkin gözetiminde büyük çocuklar için biraz daha el becerilerini geliştirecekleri atölyelerde yapmaya karar vermemiz beni heyecanlandırdı. Burası Permakamp, biz burada çocuklarımızla hayal ediyor,
Hayal ettiklerimizi topluluk olarak gerçekleştiriyor,
Ve sonrasında bunun gururunu yaşıyoruz…

387 Hits
0 Yorum

Bereketimiz Bol Olsun

Neredeyse bitti Eylül ayı. Sonbahar yüzünü gösterdi. Sabah çadırdan kafamızı uzattığımızda her yer çiğ, sis ve montları giydirecek kadar soğuk. Bakalım bugün hava nasıl olacak derken güneş kendini öyle bir gösterdi ki, her yer çiçek açtı permakampta. Artık gelenekselleşmeye başlayan aşure ve korkuluk şenliğimizi yaptık geçtiğimiz pazar. Çok çok kalabalıktık. Pek çok misafirimiz vardı farklı dillerden, farklı kültürlerden. Tüm gün çocuk cıvıltıları yükseldi gökyüzüne kampımızdan. Sevimli korkuluklar yaptık, koca bir kazan aşure kaynattık ve iyi dileklerde bulunduk. Biz çoğaldıkça aşuremize bereket geldi. Güneşli bir pazar günümüz mis gibi aşuremizi ve sevimli korkuluklarımızı yaparak geçti. Daha ne olsun ki?

Devam okuma
1020 Hits
0 Yorum

Rüzgar gibi geçti, bir aşure günü ve geleneksel korkuluk yürüyüşü...

Geçen sene tesadüfen bir arada yaptığımız iki etkinlik hafızamıza kazınmıştı. Bu senede katılımcılara, çocuklarımıza ve içimizdeki çocuğa aynı mutluluğu yaşatmak için kolları sıvadık. Heyecanlıydık, aşure için önceden hazır edilmesi gereken birçok malzeme vardı. Odun ateşinin yanına kurulan masada, aşureye katılacak malzemeler çoluk çocuk herkesin yardımı ile son haline getirildi ve malzemeler sırasıyla vakitleri gelince, kaynayan kazana bir şölen edasıyla atıldı. Her katılan malzeme ile aşuremiz daha güzel kokmaya başladı.

Devam okuma
1704 Hits
0 Yorum

27-28 Mayıs 2017 Permakamp ve Kafamdaki Yolculuk

Çadır kurup iki gün kaldığımız Permakamp’tan, yorgun bir beden ama tatmin olmuş bir ruhla dönünce paylaşmak istedim neleri farkettiğimi.

Olağan bir Permakamp hafta sonuydu, birçok ilk barındıran.

Hayatımda ilk kez bezelye ve bakla topladım, kuru tarım neymiş tam olarak anladım. Akşam ateşbaşında mısır patlatıp, yeni topladığımız bezelyeleri leblebi misali tüketirken edilen sohbet keyifliydi. Çocuklar bir süre sonra çadırlarında uykuya çekilirken geç saatlere kadar konuştuk, dertleştik.

Devam okuma
1531 Hits
0 Yorum

Ruhumuzda Kalan İzler

Ruhumda izlerle döndüm, bu haftasonu Permakamp’dan.

Çocuklarımla beraber güçlendim. Güçlendik...

Sağanak yağış altında çocuklarla sığınılan mutfak da yağmur sesi dinlemek,

Sobada kurutulan ayakkabılar,

Bitkilerin renklere, renklerin yaprak desenlerine dönüştüğü Beste’nin iki günlük atölyesi,

Kamp ateşinin çıtırtıları eşliğinde Sait Faik Abasıyanık’ın öykülerini konuşmak, yorumlamak,

Çadırlarda uyuyup, kuş sesleri ile yeni güne uyanmak,

Devam okuma
1509 Hits
0 Yorum

23 Nisan 2017 Geleneksel Permakamp Pikniği

23 Nisan önemliydi bizim için. İstedik ki çocuklarımız 23 Nisan gününü doya doya koşarak, sağlıksız yiyeceklerden uzak, açık havada topraklanarak geçirsin.

Yağmurlu bir sabah uyanmamıza rağmen, bir gün evvelden hazırladığımız nevalelerimizi yüklenip düştük yola.

Havanın değişik süprizleri vardı bize. Zaman zaman sadece gömlekle kalıp, yeni ekeceğimiz mısırlar için tarlayı çabaladık. Kimi zamansa elimize kahve veya çay alıp üç kat polarla ancak ısındık. Kışı, sonbaharı ve ilkbaharı aynı anda tattığımız güzel bir gün oldu.

Yağmura uyanmamıza rağmen Permakamp’a geldiğimiz için mutlu olduk. Gelemeyen çocuklar için ise üzüldük. Geleneksel pikniğimize 100’ün üzerinde katılımcı çok sayıda çocuk kayıt yaptırmışken, az sayıda aile bu güzel günde bize eşlik edebildi.

Çocukları takip etmesi zorluydu. Yeni ağaç evlerine bayıldılar. Kimler düşündü kimler el verdi ise emeklerine sağlık. Gelen kıkırtıları duymasam, çocukların yerlerini tespit etmem mümkün olmayacaktı.

Devam okuma
1798 Hits
0 Yorum

Bir Geodezik Dome Yapımı için Gidilen Güne Neler Sığdırılır...

Bir  Geodezik Dome Yapımı için Gidilen Güne Neler Sığdırılır...

“Dome’da nedir?” diyen varsa o bizim için daha önce geçen yıl gerçekleştirdiklerimiz gibi ağaçların üstünde ağlarda gezen çocuklar, zip line, karşı kıyıya geçebildiğimiz sal, üzeri kapanabilir kum havuzu, kum havuzunda manuel çocukların çalıştırdığı bir kepçe, tiny house ve daha niceleri gibi bir hayaldi.

Hani bir çoğumuzun bir yerlerde görüp ne kadar güzelmiş deyip özendiğiniz, ya da ah şimdi söyle bir yer olacaktı burada deyip arka plana attığınız fikirler var ya, öyle bir fikirdi başta.

Arkadaşlarımızdan biri diğerlerinde olduğu gibi bir yerlerde görmüş, resimlerini bizimle paylaşmıştı. Permakamp ahalisi fikri sevmiş, özellikle kışın başta sera olmak üzere çok amaçlı kullanılabilecek Dome gibi kapalı bir mekanı gerçekliğe dönüştürmek için kolları sıvamıştı.

Çok kısa bir sürede gönüllü vakit ayıran arkadaşların çabaları ile imalat tamamlanmış (bu da başka bir hikaye tabi), bütün parçalar Permakamp’a getirilmiş birleştirilmeyi bekliyordu bu hafta sonu.

Devam okuma
3010 Hits
0 Yorum

Yıllardan 2017, Aylardan Şubat, Permakamp Permakamp :)

Günlerden 05 Şubat, hava yağmurlu sıradan bir kış günü. Permakamp arazisinin biraz düzenlenmesi lazım dediler. Yapabileceğimizi yaparız , baktık çocuklar çok üşüdü erken döneriz düşüncesiyle çıktık yola.

Uykulu uykulu arabaya bindirdiğimiz çocuklar, gözlerini kırpmadılar. Permakamp’tan akıllarında kalanları duydukça şaşırdık, anladık ki Permakamp’ı ve arkadaşlarını çok özlemişler. Acaba Permakamp’ın köpeklerini görecekler miydi? Büyük oğlum oyun oynamak yerine çalışmalara yardım edip edemiyeceğini, küçük olan sularla oynamak için izin istiyordu. Herkes kendi kafasında geçirmek istedikleri Permakamp gününü planlamaya başlamıştı bile.

Heyecanlı olduğumuz için bize uzun gelen yarım saatlik yol bittiğinde, arabadan inmek için yarıştılar. Yaklaşık bir senedir aralarında olmamıza rağmen, büyük birbirine bağlı bir ailenin kavuşması gibiydi halimiz. En az 10 aile yağmur çamur demeden gelmiştik.

Çocuklar hemen özlediklere yerlere koştular. Ağaç ev ve ağların sağlamlığını test ettiler. Tarlaya girdiler. Yetiştirdiğimiz bitkilerin son durumlarına baktılar.

Büyük oğlum ve arkadaşları solucanlara ev yapmaya karar verdi. Burada ilk öğrendikleri şeylerden biri solucanların dostumuz olduğu olmuştu. Geçen sene, sera kazılırken ortaya çıkan solucanları komposta götürmek için yarışmışlardı. Bir ara çamurdan yaptığı çanağı göstermek için yanıma uğradı, yakılan ateşte kuruttuktan sonra kullanıp kullanamayacağını sordu.

Devam okuma
3255 Hits
0 Yorum

Alerjinin tedavisi köy hayatı mı?

Otoimmün hastalıkların (bağışıklık sisteminin çok aktif olduğu ve dokuların kendine zara verdiği hastalıklar) genetik unsurlara bağlı olarak geliştiği bilinse bile, modern kentlerde görülme oranlarının artışı, bağışıklık sistemine zarar veren dış etkenlerin tehtidini gün yüzüne çıkartıyor. Bağışıklık sistemimiz, balık, yerfıstığı, toz, polen gibi birçok zararsız proteine yanlış anlamlar yüklüyor ve onları tehdit olarak algılıyor. Bizse bu yanlış algılamanın bedelini aksırma, kaşıntı, deride döküntü, solunum zorluğu, dudak ve dil şişmesi gibi rahatsızlıklarla, hatta hayatımızla ödüyoruz.
b2ap3_thumbnail_farmlife.png

Böyle bir yazıyı neden kaleme alıyorum? Çünkü, küçük oğlum Çınar'ın balık alerjisi var.

Devam okuma
Etiketlenen:
4551 Hits
2 Yorum

İki yıl sonra nerdeyiz?

Bu sene arazide ikinci yilimizi bitiriyoruz.. Kurulan dostlukların, yakılan kamp ateşlerinin, soğuk günlerde beraber içilen sıcak çorbaların ikinci yılı.. Evrildik.. Kimi zaman gittiğimiz yolumuzdan çevrildik, bir yenisine girdik, sevindik, üzüldük, ama güzel bir yerdeyiz... Tam da o 'iyi ki başlamışız bu işe' dedirten, güzel yarınlar için umudumuzu canlı tutmaya yardım eden yerdeyiz. Zor gecelerin sabahında koşarak gidip ellerimizi toprağa gömdüğümüz yerdeyiz.. Yeşereceğini bilerek, yeşereceğini bilerek..

Devam okuma
2435 Hits
0 Yorum

Haber Postası

captcha 

Hakkımızda

S.S.Permakamp
Riva Tüketim Kooperatifi

V.D. - Zincirlikuyu 7280400079
Adres - Gülbahar Mh. Avni Dilligil Sk. Akün Apt. No:20/4
İletişim : info@permakamp.com